top of page

ZEN USTASI'NIN HİKÂYESİ

Bir Zen ustası, gölün ortasında, gözleri kapalı ve zihni en derin sükûnetinde meditasyon yapıyordu. Zaman ve mekan duygusunu yitirmiş, huzurun en saf halindeydi.

 

Aniden, kayığına hızla çarpan bir darbeyle irkildi. Ustanın huzuru bir anda dağıldı. Gözlerini açmadan önce bile, içinde bir öfke dalgası yükseldi: "Kim bu saygısız? Huzurumu nasıl böler?"

 

Sinirle gözlerini açtı, çarpan kayığın sahibine bağırıp onu azarlamak üzereydi. Fakat gözlerini açtığında gördüğü manzara karşısında dondu kaldı. Kayığına çarpan tekne... Boştu. İçinde kimse yoktu, rüzgar ve su akıntısıyla sürüklenip gelmişti.

 

Usta, o an derin bir farkındalığa ulaştı: Öfke, çarpmadan değil, benim içimden doğmuştu. Kayıkta bir insan olsaydı, öfkesini ona yöneltecekti. Ama çarpan boş bir kayık olunca, öfkenin kaynağının kendi tepkisel zihni olduğunu net bir şekilde gördü.

 

O günden sonra, biri onu kızdırdığında ya da rahatsız ettiğinde, kendine hep şunu hatırlattı: "O, sadece boş bir kayık..."

HAKKIMDA

ZAFER DOĞRUEL

1974 yılında Ankara'da
doğdum. 1999 yılında Ankara
Üniversitesi Jeoloji Müh.
bölümünden mezun oldum.
2005 yılında aynı bölümde
Yüksek Lisans'ımı tamamladım.
Bu arada askerlik hizmetimi
2002 yılında Komando
Asteğmen olarak
gerçekleştirdim.
İlgi alanlarım; spor, beta yazılım
testi, satranç, masa tenisi, gitar,
bağlama, dağcılık, bisiklet ve
motosiklettir.
Evli ve 2 çocuk babasıyım.

Bilişim, enerji ve spor yönetimi gibi farklı sektörlerdeki 25 yılı aşkın yöneticilik ve liderlik deneyimimi koçluk pratiğime aktarıyorum.

 

Kurucu, Şirket Müdürü ve Kanal Yönetim Müdürü gibi üst düzey rollerde edindiğim stratejik bakış açısı, özellikle Yönetici (Executive) Koçluğu alanındaki yetkinliğimin temelini oluşturmaktadır.

 

On yılı aşkın Proje Yöneticisi (PMP) deneyimim sayesinde, kriz yönetimi, problem çözme ve hedeflere ulaşma disiplinini koçluk süreçlerine entegre ederek danışanlarımın somut ve ölçülebilir sonuçlar almasını sağlıyorum.

 

Ekipleri koordine etme , insan ilişkilerinde empati yaklaşımını kullanma ve spor danışmanlığı ile kariyer geliştirme hizmetleri sunma deneyimim,

 

Takım Koçluğu ve İş/Profesyonel Koçluk alanlarındaki başarılarımı desteklemektedir.

 

Amacım, sahip olduğum çok yönlü yönetim ve liderlik birikimini kullanarak, bireylere ve ekiplere sürdürülebilir başarıya giden yolda rehberlik etmektir.

Foto_Zafer Doğruel

Farkındalık Yolculuğum

2003

İNSAN ODAKLI SATIŞ VE İLİŞKİ YÖNETİMİ

Kurumsal Satış Yöneticiliği pozisyonlarımızda, farklı sektörlerden kurum ve kişilerle yoğun etkileşimde bulundum. Yedi yıllık süreç, empatiye dayalı iletişim kurma, müşteri ihtiyaçlarını derinlemesine anlama ve karşılıklı güvene dayalı ilişkiler geliştirme becerilerimi pekiştirdi. Bu deneyimler, koçlukta "danışanı anlama ve onun dünyasına girme" yeteneğimin gelişimine büyük katkı sağladı.

2010

PROJE YÖNETİMİNDE USTALIK VE SONUÇ ODAKLILIK

On yılı aşkın bir süre boyunca Proje Yöneticisi (PMP) olarak, bilişim ve enerji sektörlerinde birçok kritik projeyi başarıyla yönettim. Bu dönemde kriz yönetimi, detaylı planlama, kaynak optimizasyonu ve somut hedeflere ulaşma disiplinini en üst seviyeye çıkardım. Her projenin başlangıcından bitişine kadar süreçleri yönetme becerisi, bugün koçlukta danışanlarımın hedeflerine ulaşmasında sistemli ve sonuç odaklı bir yaklaşım sunmamın ana kaynağıdır.

Can Usta'nın Hikayesi

Bölüm I: 'Avare' Bir Gece ve Kayıp Bir Benlik

 

Can Usta 30'lu yaşlarının ortasında, parlak bir zekâya sahip ama hayatı, tanımlayamadığı bir durgunluğun içinde. Bir koçluk seansında: "Kendimi tamamen avare hissediyorum," dedi.

O an, sadece işsiz ya da aylak olmaktan bahsetmiyordu. Avarelik onun için daha derin bir anlam taşıyordu: Başıboşluk, Kaybolmuşluk, Sürgün.

Can Usta hayatının bilincinde olmayan, yani "aware" olmayan bir "avare" idi. Sabah uyanıyor ama ne için yaşadığının farkında değildi. Düşünceleri, duyguları, potansiyeli... Hepsi bir sis perdesinin arkasındaydı.​

V

Bölüm II: Koçluk Anı: W Harfinin Mucizesi

 

Koç olarak görevim, bu sis perdesini aralamaktı. Can Usta'nın kelimesini nazikçe yakaladım ve ona geri verdim:

"Can Usta, bana kendini Avare olarak tanımladın. Peki, İngilizce'de bu kelimeye en çok benzeyen ve koçluğun kalbi olan kelime ne sence?"

"Aware," diye fısıldadı.

"Harika. İşte hikayemizdeki tüm sihir o tek harfte saklı: 'v' harfinden 'w' harfine geçişte."​

Bu an, Can Usta için bir dönüm noktası oldu. Avare kalmak, bilinçli bir seçim değildi; bilincin olmadığı bir durumdu. Hayatının rotasını değiştirmek için, önce tam olarak neyin rotasını değiştireceğini fark etmesi, "aware" olması gerekiyordu.

W

Bölüm III: "Aware" Bir Hayata Uyanış

O günden sonraki koçluk seanslarımız, Can Usta'nın hayatındaki her detayın aware olma yolculuğuna dönüştü:

  • Duygusal Farkındalık: "Öfkenizin kaynağı ne?" sorusuyla, avare bir tepkiden, aware bir kabullenişe geçti.

  • Davranış Farkındalığı: "Sizi oyalayan eylemleriniz size ne kazandırıyor?" sorusuyla, avare alışkanlıklarının ardındaki boşluğu fark etti.

  • Potansiyel Farkındalığı: "En güçlü yönünüzün farkında mısınız?" sorusuyla, içindeki avare kalmış yetenekleri aware bir şekilde sahiplendi.

Can Usta, artık rüzgârın sürüklediği bir gemi değildi. O, dümene geçmiş, denizin neresinde olduğunu ve hangi limana gideceğini bilen, aware bir kaptandı.

  • LinkedIn
  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
bottom of page